İşitme kaybı yaşayan bir kişinin işitme cihazı alma sürecinde izlemesi gereken çeşitli aşamalar vardır. Bunlar işitme cihazı kullanımından önce, işitme cihazının takılması sırasından aldıktan sonrasına kadar olarak devam eder. Her aşamada, duygular ve görüşler (motivasyon, beklentiler ve tutumlar), kişisel özellikler (yaş, cinsiyet) ve dış etmenler (maliyet, danışmanlık) dahil olmak üzere bazı faktörler işitme cihazı alımı ve kullanımını etkiler. Performans, faydalar, memnuniyet ve işitme cihazlarının kullanım süresi gibi çeşitli ölçütler işitme cihazlarının yararlılığını incelemek için uzun süredir kullanılmıştır.
İşitme cihazının faydası, kullanıldıktan sonra işitme yeteneğinin artması olarak tanımlanabilir. İşitme cihazlarının faydalarını doğrulamak ve kontrol etmek için birçok değerlendirme vardır. Bunlar, nesnel konuşma tanıma ve birleştirici veya gerçek kulakta işitme cihazlarının akustik değerlendirmelerini içerir.
İşitme cihazlarından alınan toplam memnuniyet, faydalarına bağlı olsa da, memnuniyet ve fayda, işitme cihazı kullanımının başarısının iki farklı boyutudur. Bu bakımdan işitme cihazlarının psikososyal etkileri de incelenmiştir. İşitme cihazı alan hastalarda işitme cihazı olmayanlara kıyasla bilişsel işlevlerde iyileşme ve depresyonda azalma bildirmiştir. Başarılı işitme cihazı kullanıcılarında da yaşamdan memnuniyet görülmüştür. İşitme cihazı kullanıcılarında depresyon eğiliminin daha düşük olduğu ve yaşlı kullanıcıların fonksiyonel sağlık durumları ve genel yaşam kalitesi üzerindeki olumlu etkileri görülmüştür.
Yaşlanma, yeteneklerde azalma ve daha fazla hastalık yaşama ile ilişkilidir. Genel olarak yaş arttıkça kişinin işitme becerisi performansı düşmektedir. Birçok araştırmaya göre, hastanın yaşı ile işitme cihazlarını alma, kullanma ve memnuniyet oranı arasında bir ilişki yoktur ancak farklı iki ayrı çalışmada, gençlerin işitme cihazlarından daha fazla memnuniyet bildirdiği sonucuna da varmıştır. Emeklilik yaşına (65 yaş) gelmeden işitme sorunları yaşayan hastaların, sorunlarına daha ileri yaşta başlayan diğer hastalara göre tedavi arama olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirlenmiştir.
Yapılan bir çalışmada kadınlarda erkeklere göre iletişim sorunlarını kabul etme, zor iletişim durumları, öfke, yorgunluk ve olumsuz duyguları telafi etmek için sözel olmayan stratejilerin kullanılması olasılığı daha fazla bulunmuştur ancak bu konuda cinsiyet etkisinin bulunmadığına dair raporlar daha fazladır. Dolayısıyla genel olarak cinsiyet, işitme cihazlarının kullanışlılığını etkilemez. Bir kişinin yaşadığı işitme kaybı miktarı, işitme cihazı kullanım süresi ile pozitif bir etkiye sahiptir ve kişinin işitme sorununa ilişkin bildirimi ile işitme cihazı kullanım oranı arasında bir bağlantı vardır. Frekans çözünürlüğü, kişinin işitme cihazlarından yararını belirlemede önemli rol oynayan faktörlerden biridir. Kullanıcıdaki işitsel anormallikler, işitme cihazlarının kullanışlılığı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Merkezi işitsel işlemlemedeki zayıflık, işitme cihazlarıyla performansın düşmesine ve yaşlılarda memnuniyetin azalmasına ve bu grupta işitme cihazı kullanımının kötü prognozuna neden olur.